Milat Gazetesi
MİLAT GAZETESİNDEKİ YAZILARIMA BURADAN DA ULAŞABİLİRSİNİZ.

Ozon Tedavi Eder mi ?

Geri
Okunma Sayısı
4938

Son yıllarda adından sıkça bahsettiren  yeni tedavi yaklaşımları bir çok insanın malumu. Sağlığımız için yararlı olan her türlü tedavi  hakkında doğru bilgilendirmek ise  benim en önemli misyonum ve aynı zamanda görevim. Bugün kü makalem bu sorumluluğumla ilgili. Konunun uzmanı bir hekim olarak tecrübelerimi sizlerle paylaşmakta fayda görüyorum.

Basınımızda her geçen gün daha da sık duyar olduğumuz ozon ve ozon terapilerinden kısaca bahsetmek istiyorum. Ozon kelime anlamı ile kötü koku demek. Kokusu kötü olan bu gazın marifetleri oldukça  iyi sonuçlar verebilir.

Canlı hücrenin olmazsa olmaz ihtiyaç duyduğu en önemli şeyin hava olduğunuz biliriz. Gıdasız aylarca dayanabilmemize rağmen susuz ancak günlerce yaşayabiliyoruz. Havasız ise ancak birkaç dakika yaşamamız mümkün. Hava yani oksijen olmazsa olamazımız. Havadan aldığımız oksijen hücre fabrikasının ana enerji kaynağı. Bu kaynaktan yoksun hücre enerjisini üretemezse ölümle karşı karşıya kalır.

Ozon atmosferin üst katmanlarında bulunan ve  yaşadığımız dünyada ancak gök gürlemeli yağmurlarla oluşur. Böyle zamanlarda havada hissettiğimiz koku işte ozon dediğimiz element bu. Oksijene göre bir atomu fazla olan ozon gazından Rabbimiz şifa vermekte. Ozon, doku ve hücrelerimizin oksijen gereksinimini karşılamada müthiş ayrıcalıklı bir element. Sadece hücrelerimizi temizlemiyor. Atmosferimizi, akarsularımızı dezenfekte ediyor. İçme sularımız onunla temizleniyor.

Ozon  ile sağlıklı kalma ve yaşam kalitemizi artırmamızda  mümkün. Ozon  temizleme gücüne sahip olduğu için tıpta “aktif oksijen” olarak etki ediyor. Tedavide kullandığımız  ozona yüksek enerjisinden dolayı kaliteli yakıt  gözü  ile bakabiliriz. Kan dolaşımını arttırma yeteneği, onu sadece dolaşımla ilgili bozuklukların tedavisinde değil birçok hastalıkta bozulmuş olan organ fonksiyonlarının  yeniden canlandırılma amacıyla kullanılmasının kapısını açar.

Fibromyaljiden, kas romatizmasına, migrenden, depresyona, multıpl skleroz, beyin felci Parkinson, bunama, alzaymır’a kadar bir çok hastalıkta terapötik destek  olarak ozon terapi umut vaad etmekte. Şeker hastalığı, halsizlik, yorgunluk ve performans artırmak amacı ile de ozon terapiyi yan etkisi olmamasından dolayı öncelikli destek tedavileri arasında  sayabiliriz.

Ozon  tedavisi ile  dolaşım bozukluğu romatizma kireçlenme viral hastalıklar  gibi  bir çok hastalıkta yardımcı tedavi olarak kullanılmakta ve başarılı sonuçlar alınmaktadır. Tıpta ozon ,yaraların dezenfeksiyonunda, bakteri ve virüslerin sebep olduğu hastalıkların tedavisinde de kullanılabilir.

Sık müşahade ettiğim bir gerçekliğinde paylaşmak durumundayım. Tıp ilminde hastalıktan çok hastayı tedavi etmek sağlıklı sonuçlarla yüz güldürür. Her hastalıkta bu ve benzer alternatif tedavileri  kullanırken bu duruma dikkat etmemiz gerekir. Tedavinin nedenini, niçinini, nasıl uygulanması gerektiği ve amacını iyi belirleyebilirsek sonuç olumlu ve yüz güldürücü olabiliyor.

Tedavide hekim  mesleğini icra ederken arı misali olmalı diye düşünürüm hep. Bal  arısı vahiyle kendine verilen emri  yerine getirirken hangi çiçekten ne kadar katre alacağını bilir ve şifa vesilesi olan balı bizlerin istifadesine sunar. Hekimlerimizde aynı duyarlılıkla hastalarına şifa vesilesi olduğu algısını yerleştirmeli. Empati yapabilmeli. Hastanın şifasına vesile olabilecek sebeplere hikmet dahilinde ve şifa aracısı rolü ile soyunmalı. Şifa kendimizden menkul değil. Bize düşen en önemli görev hastalarımıza bu bilinçle yaklaşmak. Şifa bekleyende yanlış algılamalar varsa bunu da düzeltmektir. Yoksa günümüzde sık karşılaştığımız gibi gaf üstüne gaf yapmaya devam ederiz.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.