Milat Gazetesi
MİLAT GAZETESİNDEKİ YAZILARIMA BURADAN DA ULAŞABİLİRSİNİZ.

Sırt ve Bel Ağrısı

Geri
Okunma Sayısı
20935
Günümüz insanı her zamankinden daha fazla stres ve gerilim altında yaşar oldu. Fıtratına uygun olarak yaşamak yerine mekanik ortamlarda çeşitli teknolojik ürünlerle ve onların yaydığı elektromanyetik ortamlarda havası kirli oksijeni az doğallıktan uzak mekanlar da hayat sürmenin bedelini ise sağlığını kaybederek ödemeye başladı.
 
Son yüzyılda tıp literatürüne giren fibromyaljı yorgunluk hastalığı; şişmanlık; kalp damar hastalığı; beyin felci; kanser gibi hastalıklardaki inanılması zor artışta ilk akla gelen sebep bu yaşam biçimi olsa gerek. Giderek daha sık görmeye başladığımız sırt ağrısı bu günkü konumuz.
      
Yapılan araştırmalar milyonlarca insanda iş gücü kaybına sebep olan sırt ve bel ağrılarının kaynağı ile ilgili ilginç sonuçlar çıkarıyor. Şöyle ki: Kaslarda yaygın olarak hissedilen ağrıların kaynağı büyük ölçüde beyin. Günlük hayatımızda yaşanan sıkıntılar gerilimler kızgınlık ve bastırılmışlıklar ,öfke gibi duygular beyinde çözümsüzlük bulunca yansıması sonucu değişik bölgelerde ve özellikler en hassas ağrıya en dayanıksız ve de   sık kullanmak zorunda olduğumuz sırt ve bel kaslarında ağrı olarak yaşıyoruz.
 
Otonom sinir sistemi bazı sinir kas ve tendonlara kan akışını azalttığından olsa gerek stres gibi faktörlerle cevap daha fazla ağrı algılaması olarak yaşanıyor. Zamanla ağrı müzminleşiyor.
 
Çözülemeyen duygusallıklar açığa vurulamayan kızgınlık ve öfkeler beyinde bir çözüm üretemiyorsa yansıyarak çeşitli organ ve dokularımızda hastalıkların üremesine zemin hazırlamaktadır.Stresle beslenen hastalıklar diyebileceğimiz; Müzmin ağrı, kas romatizması kronik yorgunluk ülser ,kolit, saman nezlesi   astım alerji egzama vs..Hepsinin altında yatan sebep çoğunlukla aynı mekanizmaların harekete geçmesidir.Bir anlamda yaşanan yaygın ağrıların tek sebebi beynimiz olarak görülüp algılanabilir.
 
Sorun bu olunca çözümü de yine beynimizi çalıştırarak üretebiliriz. Mesela: Yaşadığım ağrıyı önemsemiyorum ve bu ağrıyı yenerek zindeliğimi koruyacağım gibi bir telkin çoğu zaman işe yarayabilir. Özellikle fonksiyonel ağrı algılamalarına karşı iyi bir silahtır bu düşünce tarzı.
 
Hemen herkesin ortak derdi olan sırt ağrısı ile nasıl mücadele edebiliriz? Her sırt ağrısı önemlimidir? gibi sorularında aydınlanacağını umarak biraz detaya inmek istiyorum. Sırtımızı   şöyle derinlemesine düşündüğümüzde: Cilt , cilt altı yağ ve bağ dokusu    kaslar ve daha derinde kemik akciğer ve kalp mevcut.
 
Sırt ağrısı ile gelen bir hastada yukarda belirttiğim yapıları aklımıza getirmekle birlikte tecrübemizle bazı ön düşünceleri hemen oluşturabiliyoruz. Pratik olarak bu yakınma ile gelen hastalarda çok sıklıkla kas ve sırt omurgalarında duruş ,oturuş hatalarından kaynaklanan zorlanma ve gerilimi buluyoruz.bilgisayar kullanımı oturulan sandalye ile masanın uyumsuzluğu belirli bir pozisyonda sabit uzun süre durmak zorunda kalma veya kollarımızla taşıdığımız eşyaların ağırlığının orantısız olması gibi sebeplerle sırt kaslarına yaptığımız tek taraflı dengesiz darbe ile orta ve uzun vadede şikayetlerin başlamasına sebep olabiliyor.
 
Şişmanlık kilo ile boy uyumsuzluğu öne eğilerek çalışma sırta yönelik travma depresyon ve sıkıntı ile seyreden ruhsal hastalıklar çeşitli darbeler burkulma spazm gibi sebeplerle de sırt ağrısının başladığını biliyoruz. Peki bu kadar farklı sebeplerden oluşabilen sırt ağrılı bir hastaya biz hekimlerin yaklaşımı nasıl olmalı ? bu çok önemli olup tamamen pratik tecrübelerimizin de etkisi ile çözümlenmeye çalışılmalıdır.
 
Ayrıntılı bir nörolojik muayene  yaptıktan sonra kesin teşhis konur. Ağrının merkezine yönelik değerlendirmeye göre tetkikleri tamamlayıp sebebe göre tedavi başlar. Kas gevşetici analjezik ilaçlar yanında; stres ve gerilimde söz konusu ise derhal bu yönden de tedavi geciktirilmemelidir fizik eksersiz ve lokal tedavilerin yanında vakasına göre akupunktur tens relaksasyon biofeedback manuplatıf yöntemler hidroterapi ve kaplıca yanında mağnetik tedaviler refleksoloji reiki gibi tamamlayıcı uygulamalar  vakasına sebebe ve ağrın ciddiyetine göre seçilerek uygulanmalıdır. Tecrübelerime göre tedavi biraz ciddiye alındığında bir kaç haftada neticeye ulaşabilmekteyiz. Özellikle hamilelik dönemindeki mekanik etkenlere bağlı sırt ağrılarında hem hamilelik dönemince hem de doğum sonrası devrede sırt ve boyun kaslarının kuvvetlendirilmesine yönelik eksersizlerle desteklenmesi tedavide çok olumlu sonuçlara ulaşmamızı sağlar. Sırt ağrısı bazen bel ve boyun bölgesinin çeşitli sebeplere bağlı ağrılarının yansıması olarak meydana gelebilir. Omurilik kemiği boyunca çeşitli fonksiyonlara sahip kaslar başımızın arka tarafından kuyruk sokumuna kadar bir biri ile bağlantılı olarak devam etmektedir. Bu fiziki bağlantı nedeni ile birçok ağrılı hastalıkta sırt bölgesine yansıma nedeni ile ağrılar oluşabildiği gerçeğini de göz ardı etmemeliyiz.
 
Hekimlik yaşamım boyunca gördüğüm vakalardan yola çıkarak sırt ağrısının gerilim stres ve depresyon hastalıkları ile içi içe girmiş olduğunu müşahede ediyorum. Bu hastaların tedavisini planlarken tüm bu gerçeklere göre hareket etmemiz gerekir. Sade ilaçlar veya tetkikler filimler ve doktor dolaşmak vs  çözüm için yeterli değildir.Çözümün esas ilacı hekimin ilaç dışı önerdiklerini ciddiye alıp günlük yaşamımızda uygulamaktır.Ağrıyı hekim ciddiye almıyorsa siz hiç ciddiye almayın.Yani ağrıya pas vermemek bazen önemli bir başlangıçtır.Hayır ben bu ağrıyla yaşamak zorunda değilim telkini bazen umulmadık olumlu sonuçlara ulaşmamızı sağlayabilir.Deneyin görecek ve şaşıracaksınız.