Magnetik Alan Tedavisi

Geçmişi Hipokrat dönemine kadar uzanan magnetik alan tedavisi ülkemizde de tercih edlen bir yöntem halini aldı. Bu tedavi şeklinde oluşturulan magnetik alan aracılığı ile vücudu gezen kan hücreleri potansiyelize edilir. Bu sayede hem hücrelere hem de dokulara daha fazla kan ve oksijen ulaşması sağlanır. Hücrelerde biriken artık maddeler, toksinler oksijen yardımı ile atılır. Tüm bu değişim, kırmızı ve beyaz kan dolaşımında da değişimi beraberinde getirir. Bu sayede vücudun hastalıklara karşı olan direnci yükselir.

Yaygın şekilde görülen çok sayıda hastalığın tedavisinde uygulanabilen, geniş kapsamlı bir tedavi yöntemi olan magnetik alan tedavisi ağrı kesici ve ödem sökücü bir etkiye de sahiptir. Ayrıca tedavi yönteminin sedasyon etkisi de bulunur. Bir diğer faydası, hücrelerin oksitlenmesini ve zararlı maddeler tarafından zarar görmesini önlüyor olmasıdır. Dolayısıyla koroner kalp rahatsızlıkları, beyin felci ve artroz kireçlenme rahatsızlıklarına karşı çok ciddi bir koruma sağladığı bilinir.

Magnetik Alan Tedavisi Hangi Hastalıklarda Uygulanır?

• Migren
• Gerilim ve strese bağlı baş ağrısı
• Boyun fıtığı ve boyun kireçlenmesi
• Bel fıtığı ve bel kireçlenmesi
• Kronik kireçlenmeler
• Kronik romatizmal ağrılar
• Sinir ucu iltihaplanması
• Omuz, kalça ve dizde kireçlenme
• Omuz sendromu ve kol sendromu
• Psikolojik gerginlikler
• Kas romatizması
• Fibromyalji
• Kronik ağrılar ve kronik yorgunluklar

Magnetik Alan Tedavisinde Nelere Dikkat Edilmeli?

• Tedaviye başlandıktan sonra günde 3 litre sıvı tüketimi gerekir. Bu sayede hücrelerin tam olarak temizlenmesi amaçlanır.
• Hamilelik durumunda ya da hamilelik şüphesi varsa magnetik alan tedavisi uygulanmamalıdır.
• Epilepsi hastalarına bu tedavi uygulanamaz.
• Kalp yetersizliği durumunda, kalp pili taşıyanlarda sadece doktor kontrolünde, büyük bir titizlikle tedavi uygulanabilir