Milat Gazetesi
MİLAT GAZETESİNDEKİ YAZILARIMA BURADAN DA ULAŞABİLİRSİNİZ.

Panik Atak Nedir?

Geri
Okunma Sayısı
12405
Herhangi bir sebep olmaksızın ani olarak ortaya çıkan korku sıkıntı endişe - kaygı nöbeti olarak tanımlayabiliriz panik atağı… Nobetler halinde gelmesi karesteriğidir.Panik nöbeti sırasında beynimizdeki hormonal dengenin çeşitli sebeplerle alt-üst olması söz konusu .Atak süresince   bazı fiziksel   belirtiler yanında psikiyatrik bulgularda kendini gösterir. Bu yüzden de çoğu zaman hastada yoğun bir korku ve rahatsızlık duygusu yaratır. Bu yoğun korku ve sıkıntı duygusu içinde kişi, çok kötü birşey olacağını,çıldıracağını , öleceğini veya kalp krizi geçireceğini düşüerek psikolojik durumunu içinden çıklamayacak bir duruma sokabilir.

Yoğun korku ve sıkıntı içinde olan hastalar doğal olarak o ortamdan kaçmak, uzaklaşmak ister, yardım alabileceği bir sağlık kuruluşuna gitmek ister. Çoğu zaman gidilen bir  hastanede veya acil serviste herhangi bir girişimde bulunmaksızın bu belirtiler geçer ve kişi kendini dakikalar içinde iyi hissetmeye başlayarak panik durumundan kısa sürede çıkabilir. Bu süre genellikle bir saatten az 20-30 dakikalık bir zaman dilimidir. Panik nöbeti sırasında hastalarımızda sık gördüğümüz belirtiler şunlardır:
  • Kalp çarpıntısı ve kalbin duracak gibi olması yada kalp krizi geçiriyor zannı
  • Titreme ürperti terleme
  • Nefes darlığı boğuluyor gibi olma soluğun kesilmesi ve nefes alamama hali…
  • Göğüste sıkışma ağrı karın şişliği gaz ve karın ağrısı bazen bulantı
  • Baş dönmesi, ,sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma
  • Kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu
  • Ölüm korkusuUyuşma ve karıncalanma duygusu
  • Üşüme ürperme ve ateş basması 
     
Bu ve benzer şikayetler genellikle 15-20 dakikada gelir geçer .Aslında gök gürültülü bir nisan yağmuru gibi gelip kişinin psikolojik durumunu adeta alt üst eden bu şikayetler geçtikten sonra hasta da hiçbir belirti kalmayabilir..Hastalığın tekrarlayacağı korkusu ve aynı durumu tekrar yaşamak çoğu insanda bu hastalığı kalıcı hale getirebiliyor.
 
Hasta konunun uzmanı bir hekime müraccat edinceye kadar doktor doktor ve hastane klinik ve acilleri gezmeye tetkik film tahliller yaptırmaya devam eder..Bu arada zaman zaman yanlış yönlendirmeler ve tedaviler bazen durumun daha da kötüleşmesine sebep olabiliyor.Biz özellikle doğru tedavi yaklaşımlarına akupunkturu ve bazı bitki çaylarını ilave ederek hastanın içindeki eczaneyi hastalarımıza keşfettirerek tedavi destekleri sağlayabiliyoruz. Tedavilerimizden kısa sürede başarılı sonuçlar alabilmemizin temelinde ise hekim hasta diyaloğu var. Karşılıklı güvene dayalı psikoterapötik yaklaşımlar  umulmadık başarılı sonuçlara bizi ulaştıracaktır.